Chronicler şunu yazdı: Brooklyn’deki tünel ilk değil
Brooklyn’deki ilk değil…
tarihçi
New York’ta bir sinagogun altında ortaya çıkan tünelle ilgili tartışmalar sürüyor.
Hasidik Yahudilerin Brooklyn’de bu tüneli neden kazdığına dair söylentiler/savunmalar ortalıkta dolaşıyor.
Sürecin nereye evrileceği bilinmiyor ancak 1897 yılında Amerikalı Yahudiler için yayınlanmaya başlayan Forward gazetesinde, bu tünelin Yahudiliğin radikal hareketleri tarihinde ilk olmadığı bilgisi yer alıyor.
Ukrayna’da Hasidik hareket ortaya çıktı
Dünya Genel Merkezi sinagogunda yaşanan tünel olayıyla gündeme gelen en etkili Hasidik Yahudi hareketi olan Chabad Lubavitch’in kökleri çok eskilere ve Rusya’ya dayanıyor. Brooklyn College tarafından organize edilen “İnsanlar – Brooklyn Yahudileri”başlıklı seminerde anlatılanlara göre Hasidizm, 1700’lü yılların sonlarında Rusya’nın batı bölgesinde, bugünkü Ukrayna’da ortaya çıktı.
Dini ve sosyal muhafazakarlık, neredeyse tek tip giyinme, Siyonizm ve İsrail Devleti’nin kurulmasına karşı olma gibi özellikleriyle dikkat çeken Hasidik Yahudilerin başı Baal Şem Tov adında bir hahamdı.
Hasidizm, Siyonizm’e ve dolayısıyla Filistin’de devlet kurma fikrine şiddetle karşıydı. Öyle ki, 1800’lü yıllarda yasa dışı göç eden Yahudilere, durumları netleşinceye kadar geçici olarak tutuldukları bölgelerde insani yardım sağlayan Osmanlı Devleti’nin bu politikasını destekleyenler, “Yeni bir devletin kurulmasına giden yolun kolaylaştırılması gerektiğini savundular.Hatta hareketin liderleri tarafından şu gerekçelerle hapsedildi:
Brooklyn: “Küçük Kudüs”
Akış; Oldukça muhafazakar fikirleri ve zaman zaman ortaya çıkan isyan girişimleri nedeniyle hem Çarlık Rusya’sında hem de Sovyetler Birliği’ndeki yönetimin tepkilerini çekmiş ve bazı liderleri idam edilmiştir.
Zamanla Hasidik Yahudiler önce Polonya’ya sürgüne gönderildi, ardından birçoğu ABD’ye, çoğunlukla da Brooklyn bölgesini seçtikleri New York’a göç etti.
Brooklyn’e hakim olan topluluk birbiri ardına yeni mahalleler inşa etti. Yasadışı tünele konu olan Crown Heights, 1900’lü yılların başında Brooklyn’in Yahudi mahallelerinden biri olarak kurulmuş ve İbrani Göçmenlere Yardım Derneği burada faaliyetlerine başlamıştır. 1923’e gelindiğinde Brooklyn, New York’taki en büyük Yahudi nüfusuna sahip ilçeydi. New York’un yüzde 30’u Yahudiydi. Brooklyn’e artık “Küçük Kudüs” deniyordu.
Bu arada göç dalgasında Brooklyn yerine Manhattan’ı seçenler de oldu. Avrupa’dan gelen kümeler arasında geçtiğimiz aylarda ölen eski ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger’ın ailesi de vardı.
Diğer tüneller…
Yahudiliğin bazı dallarının inançları veya bazı “pratik gereklilikler” nedeniyle tarihte başka tünel olayları da görülmüştür. Bunlardan en eskisi M.Ö. 700’lü yıllarda Yahuda hükümdarının anısına inşa edilen Hizkiya tüneliydi. Bu tünel, Kudüs’ün doğusunda bulunan Ophel Dağı’nın altında bulunuyordu. Tünel yüzyıllar boyunca hem kutsal bir mekan olarak hem de saldırı ve istilalarda saklanma ve karşı saldırılara hazırlanma yeri olarak kullanılmış. Tünelin uzunluğu 533 metreydi.
Kudüs yakınlarındaki bir başka tünel ise Arap köyü Kfar Kana’da bulunuyordu. MS 60’lı yılların sonlarında inşa edilen bu tünel, Romalı işgalcilere karşı çıkan ayaklanmalarda kullanılmış. İspanya’nın Sevilla kentinde yaşayan Yahudiler de Hıristiyanların baskılarından kaçmak için evlerinin altına bilinmeyen tüneller kazdırdılar.
İkinci Dünya Savaşı sırasında Nazilerden kaçmak için tüneller inşa edildi. Bunlardan biri günümüz Belarus’unda Navahrudak’ta inşa edildi. Toplam 250 metre uzunluğundaki tüneli kullanarak 232 Yahudi Nazilerin elinden kurtarıldı. Yine aynı bölgede Yahudiler Litvanya’nın Ponar kentinde daha kısa bir tünel kazdılar ve bunu Müttefik kuvvetlerine geçmek için kullandılar.
İsrail kurulmadan önce Filistin’de yerel Müslümanlara ve İngilizlere saldıran terör gruplarına mermi üretmek için bir tünel inşa ediliyordu. Rehovot yakınlarındaki bu “fabrika” 1945-1948 yılları arasında faaliyet gösteriyor ve örgütler için milyonlarca mermi üretiyordu.
Mescid-i Aksa’nın altındakiler…
Kayıtlara geçen son tüneller yakın zamanda ortaya çıkarıldı. Binyamin Netanyahu’nun 1996’da Başbakan olarak ilk döneminde “Eski Şehir’in altında turistik bir cazibe merkezi yaratmak”Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkisini öne sürerek başlattığı tünel inşaatı kısa sürede gerginliğe neden oldu.
Mescid-i Aksa ve Hz. Ömer Camisi’nin bulunduğu Harem-i Şerif alanının altından geçecek tünellere karşı çıkan Filistinliler gösteri yaptı, İsrail rejimi göstericilere gerçek mermi sıktı, olaylarda 12 Filistinli şehit oldu, yaklaşık 400 kişi de yaralandı. yaralı.
Sonraki yıllarda İsrail hükümetleri çeşitli vesilelerle başka tünellerin inşaatına başladı ve bunlar da yankı uyandırdı. Kentte tünel gerilimi hâlâ devam ediyor.