İşçi Hakları İçin Anayasa Değişikliği İhtiyacı!
TÜRKİYE İşçi Sendikaları Konfederasyon (TÜRK-İŞ) Genel Başkanı Ergün Atalay, “Anayasa değişikliğine hiç kimsenin ihtiyacı yoksa işçinin ihtiyacı var, işsizin ihtiyacı var, kadının ihtiyacı var, çocuğun ihtiyacı var. Böyle bir Tespit Komisyonu olur mu? 15 kişi var, 2’si beraber oturuyor, istediği kararı veriyor. Bu ilçenin Yüksek Hakem Kurulu’nda da böyle” dedi.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay, konfederasyon genel merkezinde basın toplantısı düzenledi. Atalay, temmuz ayının başında 3 işçi sendikaları konfederasyonu ile ortaklaşa bir toplantı yaptıklarını belirterek, “Toplantıda HAK-İŞ (Hak İşçi Sendikaları Konfederasyonu) ve DİSK’in (Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) de başkanları vardı. Sorunlarımız, sıkıntılarımız ve problemlerimiz aynı. Beraber bir yol haritası çizdik. Aşağı yukarı 3 aydır, TÜRK-İŞ ve bizim dışımızdaki sendikalar da o yol haritasından taleplerimizi Türkiye’nin değişik bölgelerinde anlatmaya çalışıyoruz. TÜRK-İŞ önünde bir çalışma yaptık. Onun dışında Trakya’da geniş kapsamlı bir miting yaptık. Bizim dışımızdaki sendikalar da birisi İzmit’te eylem yaptı, Gaziantep’te yaptı, biri de Mersin’de eylem yaptı. Onlar da aldığımız karar çerçevesinde Türkiye’nin değişik bölgelerinde bu problemlerimizi anlatmaya gayret sarf ediyorlar. Bizim de aldığımız karar çerçevesinde 20 Ekim’de burada bizim kendi üyelerimiz olacak. Emeklileri, asgari ücretlileri, taşeron işçileri ve emek bileşenlerinin tamamını ayın 20’sinde Ankara’ya davet ettik” dedi.
‘ORTA TABAKA DİYE ORTADA BİR ŞEY KALMADI’
Türkiye’de 30 milyona yakın 12 bin lirayla 20 bin lira arasında maaş alan çalışan olduğunu aktaran Atalay, “Bunlar emekli, asgari ücretli; aşağı yukarı ülkenin yarısı. Son yıllarda zengin, daha da zengin oldu, orta tabaka diye ortada bir şey kalmadı. Sıkıntıda olanlar, daha fazla sıkıntı çekmeye ve bedel ödemeye devam ediyor. Önümüzdeki günlerde asgari ücret görüşmeleri başlayacak. Asgari ücretli zamlı maaşını şubat ayında alacak ve daha 4 ay var. 4 ay önceden asgari ücreti konuşmaya başladığınız zaman ev sahibi de market de zam yapmaya devam ediyor. Geçmiş yıllarda olduğu gibi yine Asgari Ücret Komisyonu’ndakiler, asgari ücretli olacak, orada olmayacağız. Komisyonun başında temsilde Ramazan Ağar olacak. Onun dışındakilerin tamamı asgari ücretli olacak. Bir talebim de basından; 1 veya 2 asgari ücretli verirseniz, onları da komisyona zevke alırız. Haberiniz olsun” dedi.
‘BEDELİ İŞÇİ ÖDÜYOR’
Mahalli İdareler Genel Seçimleri sonrasında el değiştiren belediyelerde işten çıkarmalar yaşandığını söyleyen Atalay, “Belediye değişiyor, oradaki çalışanlar değişiyor. Asgari ücret 17 bin lira; Türkiye’nin en iyi kazanan Trakya’daki firması, 14 bin lira veriyor. Sonra kapının önüne koyuyor. O yerlerin tamamına ben de gittim, arkadaşlarım da gitti. Hepsini takip ediyoruz. Bizim ülkemizde de dünyanın gelişmekte olan ülkelerinde de bedeli işçi ödüyor. Bedeli fakir ödüyor, bedeli fukara ödüyor. Ödemeye devam ediyoruz. Bunları ödemekten yorulduk. Onun için diyoruz ya öyle zordayız ki bu kelimeyi zor anlatırsın. Özellikle TÜİK’in (Türkiye İstatistik Kurumu) açıkladığı rakamla pazar, market hiç uyuşmuyor. Öyle bir noktaya geldik ki geçen sene bu vakitler peynir 130 liraydı, 600 lira oldu. ‘Biz de karnımızı nasıl doyururuz’ ona bakıyor insanlar. Güçlerimizi birleştirmediğimiz müddetçe bu işin altından kalkamayız. Sporda sendikalı değilsek, sendikalı bir basında örgütü değilsek, bu meseleleri bugüne kadar zor anlattık ve zor anlatmaya devam ederiz. Asgari ücret, geçim ücreti oldu ülkemizde ki asgari ücret kamuyu hiç ilgilendirmiyor. Özel sektörü ilgilendiren bir rakam. Ama burada kamu, devlet bu işin önünden gidiyor” diye konuştu.
‘GÜÇ ZENGİNLERİN ELİNDE’
Atalay, Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun yapısına ilişkin eleştiride bulunarak, “Anayasa değişikliğine hiç kimsenin ihtiyacı yoksa işçinin ihtiyacı var, işsizin ihtiyacı var, kadının ihtiyacı var, çocuğun ihtiyacı var. Böyle bir Tespit Komisyonu olur mu? 15 kişi var, 2’si beraber oturuyor, istediği kararı veriyor. Bu ilçenin Yüksek Hakem Kurulu’nda da böyle. 8 tane üye var ve orada geçen konuşulan şu; ‘Hafta tatili, pazar günü kaldırılmalı mı?’ Bu ne demek? İşte orada eksik bir temsil var. Onun için burada işçinin bir Anayasa’ya ihtiyacı var. Anayasa değişmiyorsa da bir kanun değiştirsinler bizimle ilgili. 7-8 sene mahkeme sürüyor, örgütleniyoruz, bizi kapının önüne koyuyorlar. Ne hakkını alıyorsun, ne sendika kalıyor, ne işçi kalıyor. Bununla ilgili bir kanun değişikliğine ihtiyaç var. Güç patronların elinde, güç zenginlerin elinde. Görevini yapan düzgün zenginler var mı, var. Görevini yapan işverenler var mı, var ama inanın sayıları o kadar az ki. Bize 17 bin lirayı, 20 bin lirayı çok fazla gören zenginler var. İmkan olsa bizi kuru ekmeğe, bir tas çorbaya çalıştıracak adamlar var. Bizi yok sayıyorlar. Bu kafa benim ülkemde var. Dün de vardı, bugün de var. Öyle gemiyi götüremezsin. Öyle bir ülkede huzur bulamazsın. Öyle bu ülkede barış bulamazsın. Denesin, kendi 17 bin lirayı, 20 bin lirayı alsın, bir hafta geçinsin bakalım göreyim ne oluyor? Ona göre karar versin. Onun için asgari ücretle ilgili komisyonun tamamı işçi olacak. Toplanacaklar, buraya gelecekler, bir karar alacaklar. Aldıkları karara uyacağız” dedi.